Yaş ilerledikçe vücudumuzun bir çok bölgesinde olduğu gibi yüzümüzde de yer çekimine bağlı değişiklikler olmaktadır. Bu değişiklikler, özellikle sosyal hayatta zamanla kişiyi rahatsız etmekte, yorgun ve mutsuz bir ifade oluşmasına sebep olabilmektedir. Boyun hattının belirsizleşmesi, halk arasında “Bull dog” görünümü denen “Jowl” yani çene ucunun hemen arkasında oluşan sarkık alan, çene altında yağ birikimine bağlı gıdı oluşumu ile beraber platisma bandı adını verdiğimiz kas sarkmaları, orta yüz dokularının aşağı doğru yer değiştirmesine bağlı oluşan derin göz altı oyuğu “Tear through” ve elmacık kemiği hattındaki belirsizleşme bu değişikliklerin en belirgin olanlarıdır. İşte bu noktada deneyimli bir Plastik cerrah tarafından yapılan muayene ve yüz analizi büyük önem kazanmaktadır.

Yüz Germe

Yüz germe ameliyatında seçilecek teknik, yaşa göre farklılık göstermektedir. Orta yüz dokuları, 30’lu yaşlardan itibaren yer çekimine bağlı olarak aşağı doğru yer değiştirmeye başlar. Genellikle 40-45 yaş civarında onunla beraber yüzün diğer elemanları da sarkmaya başlar. Bu nedenle yüz gençleştirme için tarafımıza başvuran hastalardan 40-45 yaş ve daha genç olanlar genellikle orta yüz germe ameliyatına aday olurken, daha ileri yaşta klasik yüz germe ameliyatı daha sık yapılmaktadır.

Orta yüz germe ameliyatında ilk tercihimiz, alt göz kapağının kirpik sınırından yapılan kesinden girerek tüm orta yüz ve alt göz kapağı bölgesine ulaştığımız “Subsiliyer kesi” kullanımıdır. Bu kesi sayesinde zamanın etkisi ile aşağı doğru yer değiştirmiş orta yüz dokuları serbestlenerek olmaları gereken yere dikişler yardımıyla asılabilmektedirler. Subsiliyer kesi sayesinde ek olarak alt göz kapağındaki torbalanmaları ortadan kaldırılıp, alt göz kapağında kırışıklıklara sebep olan cilt fazlalıkları da uzaklaştırılabilir.

Yüzdeki deformite izole olarak orta yüz sarkmasından ziyade, orta ve alt yüzde sarkma ile beraber cilt kırışıklığının da eşlik ettiği kombine bir yaşlanma ise “Klasik Yüz Germe” ameliyatı önerilmektedir. Bu ameliyatta, kulak önü ve arkasında yapılan kesi kullanılarak, yüzün asıcı dokusu olan SMAS tabakasına ulaşılır. SMAS, yüz yaşlanmasından sorumlu ana yapıdır ve ameliyatta asıl hedefimizdir. Hastamızın ihtiyacına göre SMAS dokusunda bir kaç temel işlem yapılır; belli bir miktar doku çıkartmak (SMAS Eksizyonu), SMAS tabakasını kendi üzerinde katlamak (SMAS Plikasyonu) veya SMAS dokusunun altına girerek serbestlemek (SMAS Diseksiyonu). Yüz gençleştirmede en belirgin sonuçları veren bu ameliyat genel anestezi altında yaklaşık 2.5 saat kadar sürmektedir. Ameliyat sonrasında hastaya özel bir maske takılır ve iyileşme durumuna göre 1-3 hafta kadar maskeye devam edilir. Taburculuk genellikle ertesi sabah, ilk kontrol ise 3. veya 4. günde yapılır. Tüm ödemlerin ortadan kalkıp, nihai sonucun oluşması yaklaşık 3-6 ay kadar sürmektedir.

Boyun Germe

Boyun bölgesi ele alınacak olursa, 40-45 yaş ve altı hastalarımızda genellikle daha kas sarkmaları oluşmamış ve yağ birikimi şikayetiy ön planda görülmektedir. Bu hastalarda genellikle genel anestezi altında yaklaşık 30 dakika süren liposuction işlemi ile çok başarılı sonuçlar elde etmek mümkündür. Bu işlemde çene altında yapılan yaklaşık 1 cm uzunlukta bir kesiden girerek neredeyse izsiz olarak gıdı bölgesinin ortadan kaldırılması mümkündür.

Fakat 40-45 yaş ve sonrasında oluşmaya başlayan kas sarkmaları için yapılacak ana işlem boyun germe ameliyatıdır. Boyun germe ameliyatı genel anestezi altında yaklaşık 2 saat kadar süren bir işlemdir. Bu ameliyatta kesiler kulak önüne ve arkasına saklanır. Ameliyat sırasında sarkmanın ana nedeni olan Platisma kası ile beraber, yüz bölgesindeki yaşlanmanın diğer bir elemanı olan SMAS dokusunun boynu ilgilendiren bölümleri serbestlenerek kulak önü ve arkasındaki, yük taşıyan sert alanlara tespit edilirler. Ardından ise zaman içinde bollaşmış olarak fazla deriler de alınarak işlem tamamlanır. Ameliyat sonrasında hastaya özel bir maske takılır ve iyileşme durumuna göre 1-3 hafta kadar maskeye devam edilir. Taburculuk genellikle ertesi sabah, ilk kontrol ise 3. veya 4. günde yapılır. Tüm ödemlerin ortadan kalkıp, nihai sonucun oluşması yaklaşık 3-6 ay kadar sürmektedir.