Göz Kapağı Estetiği

Göz kapakları, insan vücudundaki en kompleks yapılardan biridir. Bir yandan açılıp kapanma hareketiyle gözün göz yaşı ile yıkanması fonksiyonunu görür ve göz kurumasını engellerken diğer bir yandan da yüz görünümü açısından ciddi öneme sahiptir. Gerek üst gerekse alt göz kapakları, insan yüzünde ilerleyen yaşla en hızlı yaşlanan yapıların başında gelmektedir. Üst göz kapağında genellikle cilt dokusu fazlalığına bağlı ilerleyici düşüklük saptanırken, alt kapakta daha çok orta yüz dokularındaki sarkmaya bağlı artan bir göz altı çöküntüsü meydana gelmektedir. Bu iki ana deformite, yaşlı ve yorgun bir görüntüye sebep olmaktadır. Fakat göz kapaklarına müdahale planlanırken asla unutulmaması gereken unsur, üst göz kapağının kaş ve alın ile beraber, alt göz kapağının ise orta yüz dokuları ile beraber değerlendirilmesi gerekliliğidir.
Üst göz kapağındaki düşüklük sorunu genellikle ilerleyen yaşa bağlı torbalanma ( belafaroşelazis) şeklinde görülmektedir. Fakat bazen özellikle ailesel olarak yatkınlığı olan kişilerde veya anatomik yapısı nedeniyle erken yaşlarda görme alanını daraltacak miktarda göz kapağı düşüklüğü şikayetiyle tarafımıza başvuran hastalar da olmaktadır. Hasta değerlendirilirken, kaş pozisyonu, alın çizgileri ile beraber göz kapağı düşüklüğüne sebep olan Ptozis ve benzeri başka durumlar olup olmadığı da göz önüne alınmalıdır. Çoğu hastada üst göz kapağı düşüklüğü tek başına göz kapağı estetiği ile düzeltilememekte, beraberinde kaş asma ve/veya botox uygulaması gibi tedavilerle kombine etmek gerekmektedir.
Üst göz kapağı estetiği, genellikle lokal anestezi ve sedasyon (sakinleştirici) eşliğinde gerçekleştirilir. Temel olarak sorunun kaynaklandığı fazla cilt ve gerekirse de cilt altındaki yağ paketçiklerine gerekli müdahaleler yapılır. Ameliyatın süresi hastadan hastaya değişmekle beraber yaklaşık 1 saattir. Ameliyat sonrası hastalar 2-4 saat sonra evlerine gidebilirler. İlk kontrol 3-6. günler arasında yapılır ve göz kapağındaki dikişler alınır. Hastalar ameliyattan yaklaşık bir hafta sonra iş hayatlarına kolaylıkla dönebilirler. Ameliyat sonrasında şişliklerin tam olarak inmesi kişiden kişiye değişmekle beraber 1-3 ay kadar sürmektedir.
Alt göz kapağındaki sorunun temel nedeni orta yüzdeki yağ yastıkçığının zamanla aşağıya doğru düşerek, göz altında yarım ay şeklinde bir oyukluk (tear-trough deformitesi) ve dudak kenarında nazolabiyal bölge denen alanda çöküntü meydana getirmesidir. Her hastaya yapılacak işlem farklı olduğundan detaylı muayene ile yapılacak ameliyata karar verilmektedir.
Bu deformitenin tedavisinde iki yaklaşım göz önünde bulundurulmaktadır. Birincisi, sorunun kaynağı olan bu çökmeyi ortadan kaldırmak için orta yüz germe ameliyatı uygulamaktır. Orta yüz germe ameliyatı açık ve kapalı teknik ile yapılabilen parsiyel bir yüz germe işlemidir. Bu yöntem kullanılarak aşağı sarkan orta yüzdeki yağ yastıkçığı doğru yerine alınır. Ameliyat genel anestezi altında göz kapağı içerisinden (transkonjonktival), göz kapağı sınırından (subsiliyer) veya endoskopik olarak gerçekleştirilir. İşlem yaklaşık olarak 3 saat kadar sürmekte, iyileşme süresi ise yine hastadan hastaya göre değişmekle beraber 3-6 hafta kadardır. İkinci yaklaşım ise alt kapak deformitesi daha tam olarak oturmamış, daha genç (genelde 45 yaş altı) hastalarda tercih edilen yağ enjeksiyonu işlemidir. Liposuction yöntemiyle sıklıkla karından alınan kişiye ait yağ dokusu hazırlanarak, yüzdeki çökmeye bağlı hacim kaybı olan bölgelere enjekte edilir. İşlem genel veya lokal anestezi-sedasyon altında uygulanabilmektedir ve yaklaşık olarak 30 dakika sürmektedir.
Göz kapağı problemleri, popülasyonda çok sık rastlanmakta ve kişinin yüzünde yorgun ve yaşlı bir görünüme sebep olmaktadır. Detaylı muayene ve görüşme sonrası plastik cerrahınızla beraber en doğru yönteme karar verip memnun edici sonuçlar alabilirsiniz.